Marangozluk, kısaca ağacın işlenmesi için uğraşılan zanaatın adıdır. Günümüzde marangozluk eylemi için birçok teknik alet çıksa da eski çağlardan bu yana süregelen meslek dallarından birisidir. Bu nedenle zanaat olarak değerlendirilir ve birçok noktada kursu verilir.
Özellikle eski zamanlarda teknik alet edevatın olmadığını düşünürsek, marangozluk ve bu mesleği icra eden marangozlar oldukça önemli görevler üstleniyorlardı. Çünkü kesilen ağaçların istenilen ölçülerde ve şekillerde yeniden düzeltilmesi gerekmekteydi. Bu işi de usta-çırak ilişkisi ile gelecek nesillere aktaran marangozlar yapmaktaydı. Günümüzde halen daha süren bu meslek artık daha teknik bir şekilde yapıldığı için eski önemini yitirmeye başlamıştır.
Marangozlukta eğitim genellikle usta-çırak ilişkisine dayansa da çeşitli mesleki eğitim okullarında dersleri de verilmektedir. Her usta adayının öncelikle kullanacağı malzemeyi iyi tanıması gerekmektedir. Çünkü her ağaç aynı şartlar altında işlenmez ve doğru bir yaklaşım gösterilmezse istenilen düzeyde bir çalışma yapamayız. Çırak ayrıca, bu süreçte kullanacağı birçok aletin de nerede ve ne zaman kullanılacağına yönelik eğitimi de okullarda ya da atölyelerde alır.
Geçmişten Günümüze Marangoz Aletleri
Marangozların ağaçları şekillendirmek için kullandıkları aletler yeni değil. Eskiden bu yana ağaç işlerinde uğraşan bu ustalar çeşitli işler için alet kullanmaktaydı. Eski dönemlerde; tırnak, kurtağzı, baskı, testere kılavuzu, çekül, çizecek, delme ve oyma takımları, rende, el planyası, kordon rendesi, testere gibi daha çok insan gücü gerektiren edevat ile çalışan ustalar, günümüzde tekniğin de gelişmesi ile birlikte daha farklı düzene geçmişlerdir. Buna geçişteki en önemli mesele hızlı ve daha doğru bir iş yapmaktır. Günümüz dünyasında hız önemli olduğu kadar milimetrik çalışmanın da önemi ciddi derecede artmıştır.
Marangoz ustaları bugün artık daha kesin sınırlar içerisinde işini yapmakta ve ölçülerin şaşmaması için son çıkan teknolojik aletleri tercih etmektedirler. Bunlar arasında planya makinesi, kalınlık makinesi, şerit testere makinesi, dekupaj makinesi, alt-freze makinesi, üst-freze makinesi, cila ve perdah makinesi sayılabilir. Bu makineler sayesinde hem hızlı hem de kesin ölçülerde çalışma imkanı ustalara tanınmıştır.
Marangozluğun Alt Dalları
Marangoz denilince aklımıza elbette öncelikle ağaçların bozuk yapısını düzelten ustalar aklımıza gelmektedir. Özellikle inşaat alanlarında kalıpçıların kullanacağı ağaçlar hep marangoz ustasının elinden çıkmadır. Ancak marangozluk eski çağlara ait bir meslek olduğu için zaman içerisinde alt dallar oluşturmuştur.
Mobilyacılık: Evlerimizde kullandığımız birçok mobilya ağaçtan üretilmektedir. Mobilyacılık, marangozluğa göre daha ince işçilik isteyen bir alt dal olması sebebi ile farklı bir eğitimi de gerektirir. Bu alanda çalışan ustalara mobilyacı adı verilir.
Kündekârî: Osmanlı döneminde özellikle camilerde görebileceğimiz bir sanat olan kündekârî, çok ince marangozluk sanatıdır. Kelime kökeni Farsça olan kündekârî, ince marangozluk sınıfı içerisinde değerlendirilmiştir. Kündekârî, sekizgen, beşgen, yıldız gibi geometrik şekillerde kesilmiş küçük ahşap parçalarının çivi ve tutkal yardımı olmaksızın yalnızca birbirlerine geçirilmeleriyle düz yüzeyler elde etmeyi hedefleyen bir tekniktir.
Oymacılık: Çeşitli marangozluk aletleri ile yapılan, şekilleri kabartılı şekilde ağaca işleme sanatı olan oymacılık, yine marangozluk mesleğinin alt dalı olarak geçmektedir. Heykelciliğe de benzeyen bu sanat dalı, ağacın bir bütün halinde işlenmesine dayanıyor.
Marangozluk en az insanlık tarihi kadar eski dönemlere uzanan mesleklerin başında geliyor. Eski çağlarda özellikle gemi yapımı konusunda çalışan marangoz ustaları günümüzde inşaattan mobilyaya kadar birçok noktada görev alıyorlar. Genel olarak usta-çırak ilişkisi içerisinde ilerleyen bu meslek, okullarda verilen eğitimle de öğrenilebiliyor.